20 Ocak 2008 Pazar

CINEMA 4D Release 8

CINEMA 4D Release 8 Release 8 yüklemek için tıklayınız

3D animasyon, özel efekt, karakter modelleme ve render alanında profesyonel kullanıcılara hitap eden Cinema 4D, yüksek performansından dolayı yakında broadcast yayıncılık ve film endüstrisinin başucu programı olabilir

Maxon Computer tarafından üretilen Cinema 4D pratik olmasından dolayı çok hızlı bir şekilde animatörler tarafından benimsendi ve bir çok projede kullanılmaya başlandı. Film endüstrisi tarafından da çok yakından tanınan Cinema 4D özellikle Spiderman (örümcek adam) filminin bazı efektleri için kullanılmasıyla da gündeme geldi ve isminden oldukça söz ettirdi


Maxon, Cinema 4D�yi bu alanda lider konumda bulunan 3D Studio MAX, Maya ya da LightWave�e rakip olarak piyasaya sürmedi. Firmanın böyle bir iddiası yok. Çünkü her 3 programda kendisinden istenilen işlemleri ve render metodunu kendi teknolojisini kullanarak gerçekleştiriyor.

Örneğin Cinema 4D 8, animasyonların render sürecinde ilginç bir şekilde titreşimi ortadan kaldırabiliyor. Bu titreşim olayı 3D dünyasında özellikle animasyon işlemleri sırasında oldukça sinir bozucu bir durumdur. Hatta bir çok animatör teknolojinin bu konuda oldukça yetersiz olduğundan yakınır. İşte Cinema 4D 8 bu soruna biraz olsun (bir çeşit farklı tarama yöntemiyle de olsa) çözüm getirmiş sayılıyor.

Bir diğer önemli konu zekice tasarlanmış arabirim. Zira bu arabirim sayesinde tüm tasarım işlemlerini son derece anlaşılabilir bir ortam içinde ve istediğiniz araçlara kolay ulaşarak yerine getirebiliyorsunuz. Açıkcası program kolay öğrenilebilir yapısından dolayı 3D tasarıma çekingen yaklaşanları bile kolayca etkisi altına alabiliyor.

�Network Rendering� modülü tarafımıza gönderilmediği için bu özelliği test edemedik. Bilmeyenler için hemen açıklayalım; Network Rendering özelliği TCP/IP protokolünü kullanarak çalışmanın render sürecini ağ üzerindeki diğer bilgisayarlara paylaştırabilen bir uygulama. Bu modül sayesinde örneğin, 1 saat sürecek bir render işlemi ağ üzerindeki diğer bilgisayarlara paylaştırılarak yarım saat ya da daha düşük oranlara indirilebiliyor. Cinema 4D hem Windows hem de Macintosh ortamlarında çalışabilen bir yazılım. Biz test aşamasını yüksek performanslı bir PC ile gerçekleştirdik. Dolayısıyla burada yer alan bir takım sonuç ve görüşler Macintosh sistemlerinde farklılıklar gösterebilir.


3D dosya formatlarıyla da uyumlu olan program 3D Studio, Direct 3D, Illustrator, Lightwave, VRML1, VRML2, QuickDraw 3D, shockwave 3D ve DXF formatlarındaki dosyalarla da sorunsuz çalışabiliyor. Ayrıca browser özelliği sayesinde proje içinde yer alan bütün nesnelere çok daha kolayca müdahale edebiliyorsunuz. Etkileşimli poligon ve point modelleme araçları ile nesneleri dilediğiniz gibi şekillendirebilir, Bend, twist, bulge, melt, wrap, explosion gibi gelişmiş deformasyon araçlarıyla da sonuca ulaşabilirsiniz. NURBS kontrolleri de modellemelerinizde size cok yardımcı olacak fonksiyonları içermektedir. Array, boolean, instance, metaball gibi modelleme araçlarıyla da nesneleri kopyalayabilir, bir nesneden diğerini çıkartır veya toplayabilirsiniz.

Özellikle özelleştirilebilir menü, buton ve kısayollar farklı meslek guruplarındaki kişiler için büyük kolaylıklar sağlayabilir. Örneğin modelleme yapmak isteyen bir kişi kullanmayacağı kısayol ve butonların yerine daha fazla kullanacağı kısayol ve butonları tanımlayıp, ekranı kendi isteğine göre özelleştirebilir. Bu da daha verimli bir çalışma alanı ve daha rahat bir ekran hakimiyeti demektir. Cinema 4D bir animatörle bir tasarımcının ayrı arayüzler kullanabilmesine olanak sağlıyor. Bu benzer programlarda bulunmayan bir özellik. Programın güçlü yanlarından biri de güçlü ışıklandırma efektleridir. Yapmış olduğumuz testlerde bu efektlerin gerçek atmosferi yansıtma başarısı bizi oldukça etkiledi. Örneğin çalışmalarınızda Omni, Distant, Spot round / square, parallel, parallel spot round / square tubes, area lights gibi farklı ışık kaynakları kullanarak ilginç ve şaşırtıcı mekanlar elde edebilirsiniz.

Cinema 4D bu konuda çok esnek. PC işlemcileri ve ekran kartları için zor işler sınıfında olan bu tip efekler Cinema 4D�nin profesyonel hesaplama algoritması sayesinde daha hızlı ve düzgün bir şekilde çalışmaya adapte ediliyor. Örneğin, Caustics, volume caustics efektleri sayesinde ışığın yüzeylerdeki yansıma, yayılma ve geçirgenlik etkilerini gerçek mekana olduğu gibi nesne üzerine yansıtmanız bu program ile gerçekten çok kolay� Gölgelendirme işlemleri için ise başlı başına bir yazı hazırlamamız gerekiyor çünkü bu konuda gerçekten çok güçlü araçlara sahip. Soft, hard, area gibi gölgelendirme tipleri daha gerçekçi projeler için kesinlikle gözardı edilmemesi gereken özellikler. Bir diğer önemli özellik ses kullanımı; Cinema 4D ile hazırladığınız projelerde mono, stereo, DTS 5.1,DDS eX 6.1,SDDS 7.1 ses düzenlerini destekleyen efektler hazırlayabilirsiniz. Cinema 4D içeriğinde bulunan yardımcı fonksiyonlar sayesinde animasyon hazırlamayı da oldukça kolay hale getiriyor.

Hazırladığınız animasyona istediğiniz kadar kamera koyabilir, değişik açılardan görüntü alabilirsiniz. Scene motion blur ile sahnenin tümü için kamera efekti, Object Motion Blur ile nesne için kamera efekti hazırlayabilirsiniz. Timeline penceresinden hazırlamış olduğunuz projede kullandığınız bütün nesneleri ve onların hareketlerini görebilir herhangi bir andaki (frame veya saniye) istediğiniz noktada müdahale edebilirsiniz. Formula fonksiyonu yardımı ile matematiksel formüllerden animasyonlar oluşturabilirsiniz. Cinema 4D Release 8 kullanıcının tercihlerine göre satın alabileceği yedi adet modül ile birlikte geliyor. Bunlar, MOCCA, Advanced Render, Thinking Particlei, PyroCluster, Net Render, Dynamics ve BodyPaint 3D. Bu modüllerden özellikle BodyPaint 3D , üç boyutlu objelerin giydirilmesi konusunda harikalar yaratıyor.Vücut modellemelerinde, örnegin bir yaratık modelinin giydirilmesi sırasında karşılaşılan zorlukları BodyPaint ile rahatlıkla çözebilirsiniz.

Dynamics modülü, yer çekimi, eğim, rüzgar, dış etkiler, etki-tepki gibi fizik kanunlarına dayalı olayları objelere uygulamanızı saglıyor. Örneğin plastik topa vurulduğu anda oluşan esnemeyi, Dynamics eklentisiyle çok kolay yaratabilirsiniz. Advanced Render ise özellikle ısıklandırma konusunda öne çıkıyor. Alan derinliği, objelerden yansıyan ışıklar, gölgelendirme işlemleri ve ışık kırılmalarını gerçeğe yakın şekilde render edilmesini sağlayan Advanced Render profesyonellerin kesinlikle vazgeçemeyeceği bir eklenti. Cinema 4D, standart paketin yanı sıra iki adet alternatif paket sunuyor. Bunlardan Cinema 4D XL, MOCCA, Advanced Render, Thinking Particles, PyroCluster ve Net Render modüllerini içeriyor ve üç kullanıcı ağ üzerinde programı çalıştırabiliyor. Cinema 4D Studio ise tüm modülleri içeriyor ve sınırsız kullanıcılı NET paketi içeriyor.

Sonuç olarak; Cinema 4D profesyonel kullanıcılar için hazırlanmış başarılı araçlara sahip kalite düzeyi gerçekten yüksek bir program. Özellikle hızlı �network rendering� sistemi ve gerçekçi yüzey efektleri tüm kullanıcılar tarafından oldukça beğeni topluyor. Benzer programlarla saatlerce uğraşarak ortaya çıkarılan çalışmalar CINEMA 4D�nin kullanıcı dostu arabirimi sayesinde hızlı bir şekilde sonlandırılabiliyor. 3D modelleme, animasyon, jenerik üretimi, post-production, film kurgu, özel efekt v.b. alanlarda hizmet veren kişi ve kuruluşların CINEMA 4D�yi kesinlikle yakın takibe almaları önerilir. Cinema 4D�yi ülkemizde CP Vision temsil ediyor.
Kaynak : Network Consultant, Cpv System Haus
Derleme : Bengi Demirkan - University of Greenwich / Peyzaj Mim.

Foto Edit ile resim boyutlandırma

Mevcut resimlerin boyutları ile oynayabildiğimiz gibi, renkleriyle tonları ile de oynayabiliyor ve keskinleştirme gibi efektler de verebiliyoruz. Uzantılarını farklı olarak bmp, jpg, gif, png vs. uzantılarla değiştirebiliyoruz.

Öncelikle programı kuruyorsunuz makinenize. Daha sonra aşağıdaki resimleri izleyerek Foto ebatları ile oynayacağız.

Resimler programın açılmış halidir.



Alttakinde ise görmek istedigimiz resmi boyutlandırmak amacı ile seçiyoruz.



Alttaki resimde ise fotoyu göz önüne getiriyoruz.



Altta ise boyutlandırmak amacıyla resize menüsüne giriyoruz.



72 dpi �750x....� noktalı kısmını kendisi otomatik belirleyecek. Dikey resimlerde ise 750 yi Height kısmına yazacagız.



Altta ise Ok. e tıklayıp, onayladıgımız yeni boyutu farklı kaydedecegiz.



Altta hangi klasöre koymak istiyorsak, o klasöre yeni bir isim vererek kaydediyoruz.

MicroStation Descartes, Se ve J1

MicroStation Descartes, Se ve J1 Kapsamlı Resim Çözümü

MicroStation Descartes, resim dosyaları üzerinde çalışma (edit) veya otomatik vektörizasyon yapabileceğimiz geniş tabanlı resim çözüm yazılımıdır. Kendi alanında tek olan MicroStation Descartes mühendisler ve plancıların kullanım alanlarına yönelik tasarlanmıştır. Muhteviyatlarını şu başlıklarda toplayabiliriz.

Siyah-beyaz ve renkli resim dosyalarının görüntülenmesinde yüksek performans Standart resim dosyalarını yükleyebilme ve sıkıştırabilme, Native RTL ve PostScript ile güçlü plot kapasitesi, MicroStation plot, ZEH için arayüz, Cadnet ve Intergraph network plot alanı, Resim yerleştirme ve dönüştürme (affine, helmert transformasyonları vb) fonksiyonları, Resim editleme kapasitesi; transparan, mozaik, montaj, koridor ve raster çizimler, Raster görüntüyü otomatik vektörizasyon, text ve sembol tekrarlarını sıralama, "Model Server Imager client" fonksiyonu Değiştirilebilir çek-yerleştir (drag and drop) tool-box'ları ve menüler, MicroStation BASIC ve MDL programlarını kullanabilme.

Resim anlatımı Bir resmi herkes anlayabilir ve bir resmin vektörel hazırlanmış bir sunumdan daha fazla bilgi içerdiği son derece açıktır. MicroStation Descartes bu iki anlatım için (resim ve vektör) en iyi çözümü ortaya koymayı hedeflemiştir. MicroStation /J üzerinden çalıştığı için MicroStation'un CAD gücünü, kendi fonksiyonları ile resim (image) gücünü ortaya koyar. Kullanıcı istediği platformda (resim/vektör yada her ikisi) çalışarak, proje için en uygun yolu belirler.

Resim dosyaları için ihtiyacımız olan bütün araçlar

Eksiksiz resim çözümü, projelerde ihtiyaç duyulan isteklere limit koymadan cevap verebilecek güçte olmalıdır. MicroStation Descartes ile projelerde farklı formatlarda resim dosyalarını kullanabilir, hava fotoğraflarının mozaik görünümü elde edilebilir, hava fotoğrafları yenilenebilir. Bir resmi kullanışlı vektörlere (otomatik) dönüştürülebilir yada arazi modelimiz üzerine kaplayabilir ve bunlar üzerinde görsel uçuş yapabiliriz. MicroStation Descartes herhangi bir çözünürlükteki veya ölçekteki siyah-beyaz ve renkli resimleri rahatlıkla kullanır. Resim dosyası MicroStation Descartes'e yüklendikten sonra 8 pencereden biri veya birkaçında görüntülenebilir, resim kontrol fonksiyonları (büyütme, küçültme, tekrar çizme gibi) ile yönetilebilir. Resim açma-kapama, kaydırma, büyültme, küçültme hızı, görmeden inanılamayacak kadar abartılıdır.

Yükle ve git

Farklı türden resimleride destekler. Bunlar; HMR, TIFF, GEOTIFF, COT, CIT, RLE, CALS, IMG, PCX, IMG (24 bits), BUM, TG4, INT, RGB, TGA, JPEG, RLC, RS ve BMP'dir. Resim boyutlaranı azaltmak için Deflate, Packbits, CCITT3, CCITT4, ve JPEG data kompres fonksiyonları kullanılır. Belirtilen formatlardaki resim dosyalarının konum bilgilerini algılar,yerleştirir. MicroStation Descartes'de resimler desteklenen bütün formatlara dönüştürülebilir.

Harita resim dosyalarını koordinatlarına yerleştirme

Herhangi bir resim dosyası önceden konum bilgisine sahip değilse, bu dosyayı (özellikle harita resimlerini) coğrafik konumuna getirmek gerekir. MicroStation Descartes içerisinde resim konumlama ve dönüştürme (transforme) fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonlar ihtiyaca göre sıralanmış komutlar dizisinden oluşur. Herhangi bir resim istenilen yere mouse ile kolayca yerleştirilebilir ve istendiği anda yeri değiştirilebilir. Prezisyonlu resim yerleştirme işi genellikle harita fotoğraflarında büyük önem taşır. Bunun içinde en az 3 veya 4 ortak noktadan dönüşüm yapılması gerekir. Bu sayede resim coğrafik uzayda doğru koordinatlarına yerleştirilmiş olur. MicroStation Descartes kontrol noktalarını listeler ve geometrik doğruluğu gösterir. Hava fotoğrafları daha önceden çizimi tamamlanmış tasarımlara bu sayede yerleştirilir.MicroStation Descartes resimleri ve vektörleri aynı pencerede gösterir. Yada farklı pencerelerde resim gösterimi istenmiyorsa bunun için olanak sağlar.

Doğru geometride vektörize edilmeye hazır resim

Koordinatlarına göre yerleştirilmiş resim, vektörize edilmeye hazır halde demektir. Resim üzerinden sayısallaştırma sırasında fonksiyon komutları eleman üzerinden ayrılmadan (nokta, doğru, ark gibi) çalıştırılabilir. MicroStation Descartes MicroStation/J üzerinden çalıştığı için sayısallaştırma MicroStation/J'nın bütün CAD gücü kullanılarak yapılır. Otomatik vektörizasyon ise MicroStation Descartes içerisinde tanımlanmış fonksiyonlar yardımı ile yapılır.

Resimleri arazi modeli üzerine kaplamak

MicroStation Descartes ile sayısal arazi modeli üzerine aynı yerin resmi kaplanabilir. MicroStation Descartes ve MicroStation/J'nın fonksiyonları dinamik bir sunum hazırlanabilir. MicroStation Descartes'ın resmi hızlı gösterebilme özelliği yardımıyla, hayali uçuş yapılabilir ve gerçeğe yakın sonuç elde edilebilir ve bu hareketli görüntü AVI formatında kaydedilebilir.

Resimlerin çizime dönüştürülmesi

MicroStation Descartes'ın özellikleri; taranmış (scan) harita veya çizimleri, kullanışlı vektörel dataya çevirme, otomatik vektörizasyon, interaktif dönüşüm yapabilme ve dijitize edebilme başlıkları altında toplanmış bir dizi dönüşüm araçları ile standardize edilmiştir. Vektörizasyona hazırlık için, resim dosyası üzerinde istenilmeyen lekeler temizlenebilir. Bunun için yatay, düşey ve eğimli silme fonksiyonları bulunmaktadır. Resim dosyasında leke büyüklükleri tanımlanarak istenilmeyen birçok fazlalık otomatik temizlenebilir. Bu fonksiyonlar tanımlanmış bölgeye yada bütün dosyaya uygulanabilir. Microstation Descartes vektörizasyon fonksiyonları ile resim dosyası üzerinden sayısallaştırma işlemi yada otomatik vektörizasyon yapılabilir.

150�den fazla farklı obje : ağaçlar, çalılar, sarılıcılar, çiçekler (su zambakları, kamış ve sarmaşıklar gibi). Tüm bitkiler olabildiğince detaylandırılmıştır. Ek bir yazılıma ihityaç yoktur. Mevsim seçimi, basit bir materyal tablosu ekleyerek yapılabilmektedir.
Kullanımı kolay : hücre seçilir ve canlandırılır. Galeri bölümündeki pek çok resim MicroStation ile canlandırılmıştır.

Derleme : Bengi Demirkan - University of Greenwich / Peyzaj Mim.

Genişletilmiş Gerçeklik

Genişletilmiş Gerçeklik
Öyle bir sistem düşünün ki, bilgisayar ekranında gördüğümüz bazı bilgiler ve grafikler, monitörden çıkıp hayatımıza girmişler. Nereye bakıyorsak, gözümüze takmış olduğumuz özel bir gözlük sayesinde, baktığımız yer hakkındaki bilgiler gözlerimizin önüne geliyor�tıpkı bazı bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz gibi. Çeşitli laboratuarlardaki bilim adamları, işte böyle bir proje üzerinde çalışıyorlar. Eğer proje başarıyla hayata geçirilirse, hayatın pek çok alanını daha kolaylaştıracağa ve çok büyük ses getireceğe benziyor

Genişletilmiş gerçeklik adı verilen sistem, temelde, başa takılan bir gösterici, takip etme cihazı ve taşınabilir küçük bilgisayardan oluşuyor. Araştırmacılar bu üç cihazı da tek bir ünitede toplamak, kemere benzeyen bir cihazla da kullanıcının başına taktığı gözlüğe benzer göstericiye, kablo kullanmadan bilgileri aktarmak istiyorlar.

İş tabii ki burada bitmiyor. Araştırmacıların önünde çok daha büyük sorunlar var. En büyük sorun, kullanıcının baş ve göz hareketlerine uygun olarak grafiklerin, kullanıcının bakış açısından çıkmayacak şekilde aktarılması sırasında çıkıyor. Bir grup araştırmacı, sadece, hem bu sorunu ortadan kaldıracak, hem de ucuza mal olacak bir görüntüleyici üzerinde çalışıyor.

Bir başka sorun ise, kullanıcının yerini ve yöneldiği yönü belirlemede ortaya çıkıyor. Halihazırda araçlarda kullanılan GPS, 10-30 metrelik hatâlarla araçların yerini tespit ediyor. Bu yüzden genişletilmiş gerçeklik gibi bir sistem için GPS pek elverişli değil. Bunun yerine, Kuzey Carolina Chapel-Hill Üniversitesinden bir grup araştırmacı, HiBall adını verdikleri yeni bir takip sistemi geliştirdiler. Bu sistem 45 metrekarelik bir alan içerisinde hatâsız çalışıyor ve genişletilmiş gerçeklik için oldukça elverişli görünüyor.

Bu sorunlar çözüldüğü takdirde sistem hayatın pek çok alanında yer almaya başlayacak. Örneğin makine bakımı ve mimarî, genişletilmiş gerçekliğin kullanılacağı ilk alanlardan biri olarak gösteriliyor. Genişletilmiş gerçeklik sistemi, kişinin çalıştığı parça üzerine sanal bir grafik çizecek. Çalışan da buna bakarak nereye ne eklemesi gerektiğini görecek, işini tamamlayacak.

Turistler ve öğrenciler de bu sistemi kullanabilecekler. Meselâ Çanakkale Savaşının yapıldığı yerlere gidenler, başlarına taktıkları görüntüleyiciler sayesinde, savaşı, âdetâ içindeymiş gibi öğrenebilecekler.

Bilgisayar oyunları da bu sistemden nasibini alacak. Oyundaki unsurlar, kullanıcının çevresindeki gerçek dünyaya yansıtılacak. Kullanıcı, oyundaki karakterlerden biri olacak ve oyun oynayacak. (Hemen belirtelim, bunun bir prototipi, Avustralyalı bir araştırmacı tarafından yapıldı bile. En meşhur oyunlardan biri olan Quake�i temel alan prototipte araştırmacı, bir üniversite kampüsü modelini oyunun yazılımına ekledi. Araştırmacı bu sistemi kullanarak kampüse giderken, kendisini oyunun içinde buluyor.)

Genişletilmiş gerçeklik, askeriye için de biçilmiş bir kaftan görevini görecek. Bu sistem sayesinde, bir askerî birliğe, bulunduğu yer hakkında bilgi verilecek, tehlikeli durumlarda düşman askerlerinden saklanılacak yerler gösterilecek.

Ama bütün bunların gerçekleşebilmesi için, birkaç yıl beklemek gerekecek. Zira araştırmacılar, karşılaştıkları sorunların 2010 yılına kadar ancak çözülebileceğinin, genişletilmiş gerçeklik sisteminin piyasaya sunulabileceğinin haberini veriyorlar.

Derleme : Durcan Cengiz / Peyzaj Mimarı

Bitki Koruma Merkezi

Bitki Koruma Merkezi
Bitki Koruma Merkezi (CPC), 28 botanik bahçenin ve arboretumun yetkilendirdiği Amerika�daki tehlike altındaki türleri koruyan ulusal bir konsorsiyumdur. CPC�nin koruma gücünün Birincil odağı ex situ korumadır, tohumdan başlar. 1987�de Desert Botanical Garden, Kuzeydoğu bölgesel bahçe olarak hizmet etmektedir. CPC�nin kuzeydoğu bölgesi; öncelikle Sonoran, Chihuahuan ve Mojavean çöllerinden güneydoğu California�ya kadar uzayıp Güney Arizona�dan geçerek güneybatı Yeni Meksika ve batı Teksas�a uzanmaktadır. Desert Botanical Garden, ender U.S. bitki taksonomisi CPC Ulusal Koleksiyonu�na ait 36 endemik güneybatı bitki türlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Ulusal Koleksiyondaki her tür için, CPC, neslin tükenmesini önlemek amaçlı $10,000 bağış sağlamıştır.

Herbaryum, halk ve araştırmacıların çalışmalarında kullanmaları için bitkiler hakkındaki verileri kapsayan paha biçilemez bir depo gibidir. Korunan bitki türlerinin -kimliği belirlenmiş, etiketlenmiş- koleksiyonudur ve kayıtlar sürekli devam etmek, güncel olarak sunulmaktadır. Bitki etiketleri, bitki hakkında bilgi vermektedir ve böylece her bitki için doküman belge şeklinde sunulmaktadır. Özel koleksiyonlar için ciltlenmiş kitap formlu arşiv bulmak mümkündür. Modern herbaryumda, türler dosyalar halinde özel kabinlerde, sınıflandırılmış ve botanikte bilimsel adlandırılmasına göre alfabetik şekildedir.

Herbaryumdaki araştırma sonuçları, bitki kimliklendirmesi, bitki ve bitki anatomisi karşılaştırmaları, nüfus çalışmaları, istilacı türleri, çalışmalar ve programlar için belgelenmiş türleri, yerel türleri içermektedir. Desert botanical Garden Herbaryumu (DES) 51,000�in üzerinde türü kapsamaktadır. DES 1974�te Ulusal Kaynak Koleksiyonu olarak ünvanlandırılmıştır.

Koleksiyon, dünyadaki kurak ve yarı kurak bölge Bitkilerinden meydana gelmektedir, özellikle güneybatı U.S. ve kuzey Meksika. Kaktüs (3.000 tür) ve agavlar (1.800 tür) alan içindeki en gösterişli bitkilerdir. Herbaryum tür belgeleri, koleksiyon içindeki Bitkilerin varlığını kanıtlamakta ve güneybatı U.S. - Meksika�daki etnobotanik çalışmaları da desteklemektedir. Herbaryum koleksiyonu, hem alan çalışanlar hem alanı ziyaret eden bilim adamları için floristik ve taksonomik çalışmalarda kullanılmaktadır. Ayrıca dünyadaki botanik bahçeler ve üniversitelerdeki araştırmacılara türler ödünç verilebilmektedir.

Koleksiyon veritabanı, herbaryumda 2001 senesinde kataloglanmaya başladı. Bu veritabanına 4.000�in üzerinde veri girişi tarihsel olarak yapıldı. veritabanı �Güneybatı Doğal Tarihsel veritabanı� olarak internette yayınlanmaktadır. Güncelleme ise Çevresel Çalışmalar için Arizona State Üniversite Merkezi tarafından yapılmaktadır.

Kütüphane

Desert Botanical Garden Kütüphanesi, botanik kitaplar ve eğitici-araştırma sürekli yayınları koleksiyonlarına sahiptir. Desert Botanical Garden çalışanları, gönüllüler, üyeler ve ziyaretçiler için bir eğitim ve araştırma aktivitesine olanak sağlayacak niteliktedir.

Dünyadaki çöllere ilişkin floristik, ekolojik ve hortikültürel çalışmaların referansları kütüphanede yer almaktadır. Kuzey Amerika�nın ve kuzey ve merkez Meksika güneybatı çöllerindeki sukkulentler ve bitki familyaları hakkında kapsamlı materyal bulunmaktadır. Çöl Bitkilerinin detaylı monografları ve yerel floradan genel kültüvasyonlara kadar kapsam vardır. Kütüphane, bitki sınıflamaları ve adlandırılmaları, yenilebilir ve kullanılan bitkiler, ender ve tehlike altındaki bitkiler, çöl ekolojisi ve koruma yolları hakkında botanik örnekler, resimler olarak materyale de sahiptir. Koleksiyonda 6.300 kitap, 300 süreli yayın yer almakta ve kütüphanenin 50 kadar üyesi bulunmaktadır.

Diğer kullanımlar
Sosyal hayat ve iş yaşamına dair etkinlikler için, Desert Botanical Garden çeşitli mekanlar sunmaktadır. Açık hava pavyonu, doğal manzaralı avlular ve tarihsel düzenlemeler bu etkinlikler için seçenekler sunmakta.

Hayatın yeniden başladığını düşlediğinizde, Desert Botanical Garden sizi çölün gün batımı seremonisiyle karşılamaya hazırdır. Yıldızlar altında akşam yemeği, daha sonra gece mesquite ağaçları altında dansla sizi çağırmakta. Evlilik töreni için Desert Botanical Garden unutulmazı size sunacaktır.

İş görüşmeleri ve konferanslar içinde oditoryumlar seçenek sunacaktır. Grup aktiviteleri, toplantılar, öğle yemekleri ve akşam yemekleri, egzotik çöl florasıyla düzenlenmektedir.

Kaynak: dgb.org
Derleme: Pınar Özyılmaz/ Peyzaj mimarı- Ankara.Ü

Peyzaj Mimarlığında Tasarım Eğitimi - 1

Peyzaj Mimarlığında Tasarım Eğitimi - 1 PEMÖT Sempozyum sunumu 03 Mart 2003 Perşembe


Tasarım kendiliğinden göreceli ve kişisel bir kavram olduğu gibi tasarım eğitimi de bağlı olduğu bölümlerin ihtiyaçlarına göre şekillenmektedir. Tasarım eğitimi bağlı olduğu tek bir disiplin çerçevesinde bile bir çok farklı unsur içerir. Tasarım eğitiminin içeriği ve yetkinliği öğrencinin hayal gücüne, bakış açısına, algısına, değerlendirme ve yeniden kurgulama yeteneğine bağlı olarak şekillenmelidir. Bu nedenle tasarım eğitiminin öğrencinin özelliklerine göre yönlendirilmesi başarıyı artıracaktır.

Tasarım gündemle, zamanla, toplumsal ve kişisel olarak sürekli değişim içindedir. Dünyada hiçbir varlığa tek bakış açısı, tek model, tek kuram, tek hedef ve tek çerçeveyle bakamayız. Dolayısıyla tasarım eğitimine çok yönlü bakabilmek eğitim sorumluluğunun ilk ilkesi olmalıdır. Tasarım eğitiminde eğiticilere düşen, özgürlüklerin öğrenci ve eğitici arasında cesaret kırıcı olmadan öğrenci-yaratıcının öznelliğinde kültürel fenomen olarak mimarlığın karmaşıklığının değerlendirilmesidir.

Peyzaj mimarlığı eğitimi; öğrencilere snatsal ve kültürel tasarım bilgisi, tasarım ve fiziksel form olarak problemleri analiz etme yeteneği, tsarımı bir yapı işine çevirmek için teknik donanım ve profesyonel projeler için yetenek ve bilgi kazandırmalıdır. Özellikle stüdyoda öğrencilerin analitik ve eleştiri yeteneğini geliştirici ve yaratıcı potansiyelini artırıcı çalışmalarla tasarım disiplinlerinin ve planlarının uygulamalarla kültürel olarak şekillenmesi sağlanmalıdır.

Genel Bakış:


Günümüzde tasarım, globalleşmeye, yeni teknolojilere, çevresel faktörlere, ilgili mesleki disiplinlere, değişen geleneklere bağlı birbirinin yerini alan trendlere göre sürekli değişmektedir. Dolayısıyla Peyzaj mimarlığında tasarım eğitimi de, değişim ve sorunlara cevap veren, tasarım yayınlarını , yenilikleri takip eden ve değişen global değerlere bağlı olarak geleceğin kompleks çevresine hazır olan öğrenci merkezli bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Yanlızca Peyzaj mimarlığının teknik bilgisine sahip olmanın, ilerde tasarımın getireceği pratik soruları yanıtlamakta yeterli olmayacağı bilinmektedir. Eğitimin pratiği bu konudaki kabullere dayanmakta, tasarım eğitimine farklı yaklaşımların temelinde, çoğu zaman açığa vurulmayan kavramsal çerçeveler yer almaktadır. Bazen felsefi ve bilimsel, bazen mistik ve yarı dinsel olan bu çerçeveler belirli bir mimari yaklaşımı ve mimarlık pratiğini belirginleştirmek için gerekli zihinsel araçları ve kavramları sağlarlar. Daha mimarlık eğitimi sırasında karşımıza çıkan bu çerçevelerden birini sorgulamadan benimsemek yerine tasarım ve tasarım eğitimi üzerine düşünmeye başladıktan sonra başvurabileceğimiz, sınırları belirli bir uzmanlık alanından çok, bir kuramsal çerçeveler labirentidir. Bu labirentten çıkış yolu bulamayıp bazen içiçe geçmiş gibi görünen, bazen ulaşılmaz olan sayısız yaklaşımın varlığını kabullenmek ve kişisel eğilimlerimize uygun düşen bir seçim yapmak ya da deneme yanılma yoluyla bunu benimsemek sıkça karşılaşılan bir durumdur. Yapılan araştırmalar, tasarım eğitimiyle ilgili olan labirenti daha da büyütüp içinden çıkılması zor bir hale gelmeyi sağlamıştır.

Kısacası, eğitim başlı başına başı sonu olmayan bir konudur. Bir de tasarımın düşünsel boyutu ve kişiselliği eklendiğinde, �Tasarım Eğitimi� nden bahsetmek biraz karmaşık bir hal almaktadır. İçiçe geçmiş bu çerçeveler bütünlüğünü en iyi şekilde aralayıp, - bir öğrenci olarak- hala tartışılmakta olan ( hiçbir zaman da kesin çerçeveler içine alınamayacağı hepimiz tarafından bilinmektedir) "Peyzaj mimarlığında tasarım eğitimi nasıl olmalı?" sorusuna en uygun cevabı bulmak açıkçası biraz zor gözükmektedir.

Sonuçta bu çalışmayla, kuramsal çerçeveler içinde yer alan tasarım eğitimi kabul edilen yaklaşımlara göre değerlendirilip kişisel olarak "olması gereken" belirlenmeye çalışılmıştır. Günümüzün sürekli değişen ortamında,mimarlıktan beklenenlerin nitelik ve boyutları da değişmektedir. Bununla beraber, tasarım eğitiminin verdikleriyle, bu eğitimden beklenenler arasındaki çelişkilerde artmaktadır. Kullanıcılar, ihtiyaçlarındaki değişimlere uyum sağlayabilen, doğayla bütünleşebilen ve bu özelliklerini geniş zaman dilimlerinde koruyabilen çözümler istemektedir.

Tüm bu beklentiler, mimarlık bölümlerinin, öğrenci seçiminden, öğrenci ve öğretim elemanı yetiştirmeye kadar, eğitim ve öğretim programlarının gözden geçirilerek, yeniden belirlenmeleri gereğini ortaya koymaktadır.

Konuşmacı : Işıl Ünal-İ.Ü Peyzaj Mimarı

Minimalist Bahçeler

Minimalist Bahçeler


Zaman içinde değişen ruh hallerimizi ifade eden yeni bir bahçe yaratma formu-fikri ortaya çıkmıştır. Bu yeni fikir çağdaş olmakla birlikte, ana fikirleri geçmişe bağlı geleneklerle köklenmiştir. Teknolojiyi de beraberinde kapsayan bu ton aynı zamanda doğal materyalleri de en iyi şekilde kullanmayı mümkün kılmaktadır. Bu, heyecanlandırıcı ve nefes kesici olmakla birlikte kullanıcıda yavaş yavaş sakinleştirici ve dinlendirici -istirahat ettirici- bir etki de yaratmaktadır. Tasarımda oldukça basit görünen ancak özünde kurnazlıkla saklanmış bir hazine ve zor anlaşılırlık ile birlikte derin semboller de içermektedir.

Mükemmel biçimde tasarlanabilen bahçeler, sessiz, bitkilendirmenin gerisine de dayanan ancak bununla birlikte oldukça renkli ve boş alanları ile ışığın dramatik bir biçimde kullanıldığı bahçeler olma özelliklerini de taşırlar. Bu tasarımlar aynı zamanda dünyanın her yerinde naturalistik ve ekolojik koşullarla yetiştirilmiş vahşi düzendeki Bitkilerin mükemmel bir biçimde toparlanarak sergilendikleri tasarımlardır. Bu, doğu-batı kültür ve geleneklerinin konuya eşit bir şekilde dahil edilmesidir, eşit bir şekilde yansıtılmasıdır, bu minimalist bahçedir.

�Daha az olan daha fazladır� (�Less is more�) 1959 yılında ünlü Alman mimar Ludwig Mies van der Rohe bu kelimeleri bugünkü Amerikan projelerinden birini ifade etmek amacıyla kullanmıştır. Mies, bazı şeyleri frenlemek yerine zorlamış, bazı şeylerde ısrar etmiştir. Ludwig Mies van der Rohe�un görüşüne göre, �Eğer fikirleri azaltırsanız her fikir bir önceki halinden daha iyi ve başarılı olacaktır� .

Bugünkü minimalizm, geniş bir dolaşımı ifade eden bir dönem niteliğindedir. Çoğu insanın söylemek istediklerini ifade eden birtakım konseptleri oluşmuştur ve mevcut kılınmıştır. Saf, temiz, pürüzsüz-muazzam düzgün çizgiler, geometrik şekiller, darmadağın olmamış sessiz-sakin renklere sahip sakinleştirici objeler konsepti daha büyülü kılar. Ancak böyle tarif edilen düzenlemeler ve dönemler görülen fotoğraflardan esinlenilerek oluşturulabilmektedir çünkü, bugün �bazı� insanlar gerçek bir minimalist düzende ev ya da bahçeye sahiptir, en azından bu yerleri ziyaret etmiştir. (RESİM-01)

Minimalist stiller insanların geçmişlerine ve deneyimlerine dek uzanan geniş spektrumları içerir. Tasarımlar modern tasvirleri içerse dahi bu tadı paylaşan kişiler için o kadar da yeni ve genç değildir. Tasarımlarda, durgunluğun ve tevazünün yanında, kökeninde bulunan değişik yaşlara ait kültür ve gelenekler kendini belli etmektedir. Esas olarak minimalizm, birtakım duyguları, olumlu ve iyi hissettiren-enerji verici hisleri de kapsamaktadır. Yakın zamanları sembolize eden taze yaklaşımları, modern sunumları, tazelik hissi uyandırıcı ve keyif verici özellikleri bünyesinde barındıran tasarımlar minimalizmin özünü oluşturur. Böylece minimalizm yeni başlangıçları sembolize eder.

�Minimalizmin bahçe tasarımının geçmişiyle ilgisi nedir?�

Bahçelerin gelişimine baktığımızda, minimalizmin bir ipliğin devamı niteliğinde batı ve doğuya özgü bahçe yapımında rol aldığını görmekteyiz. Çin ve Japonya�daki oryantal bahçelerde, genellikle, belirli bir limite sahip Bitkilerin kullanıldığını görürüz. Bu bahçelerin dizaynları, belirli sembolik elementler ile (su ve kaya) doğanın bir özetini sunar şekilde yapılmıştır ve yapılmaktadır. (RESİM-02)

Batı dünyasında ise, bahçeler sanatın dönüm noktalarında ve mimaride gerekli unsurlardır. Bazı İtalyan Rönesans bahçeleri, karışık ve kompleks villalarla ifade edilir. Örneğin, Viterba yakınlarında bulunan Villa Lante bahçelerinin her biri fevkalade güzel mimari komposizasyonlara sahiptir. Materyaller, ölçü ve hiyerarşiler kalitenin birer yansımasıdır ve bütün bunlar bir mimari ile çevrelenir. Bu, model niteliğindeki ev planlarının soyut versiyonu olarak bahçelerle çevrilmesi şeklinde kendini göstermektedir. Bahçeler, villa yapıları arasında iletişimi sağlayıcı etkendir.

Modernizm bir stil gibi yaşam şekline dönüşmüştür. Günümüzde önemli bahçeler inşa eden-tasarlayan mimarların hepsi dünyanın gelişimi ve bununla birlikte ilerlemesinde alacağı yeni şekillere yardım etmekle ilgilenmektedirler. Bu kişiler tarihle eğitilmiş, ekolojik denge ile ilgili kişilerdir; teknolojinin faydalarını bilirler ancak mutlaka kendi duygularını ve artistik yanlarını tasarımlarında birer dokunuş gibi işlerler. Böylece; sakin, modern, enerjiyle tasarlanmış, dengeli dünyaya ait minimalist bahçeler ortaya çıkar

Karmaşık şeylerin güzel olduğunu düşünmek insanların ortak yanlışıdır (DESCARTES)

Evin hemen yakınında bulunan bahçelerin birden çok kullanım amaçları ve uzun birer hikayeleri vardır. Bahçe bir rekreasyon alanı, açık havada dinlenme ve gölgelenme-güneşlenme mekanı, bitki ya da baharat yetiştirme ortamı, arkadaşlar ve aile ile eğlenme amaçları gibi çeşitli amaçlara hizmet eder. Avlulu bahçelerin 2000 yıllık geçmişine ve bugüne bakıldığında; şimdilerde volkanik küllerin altında kalıntılar halinde yatan Roma Şehir Bahçeleri, bu mekanları yukarıda da belirtilen bütün rekreasyonel aktivitelerin yapılmasına olanak sunan , ev ile doğal dünya arasındaki bağı kurucu özelliğe sahip olduklarını göstermektedir. (RESİM-03)

Ortada bulunan bahçe, ev içindeki odalarda kapalı mekandan sıkılmış, bunalmış kullanıcılar için bir nefes alma, sakinleşme hatta meditasyon alanı olarak rol oynar. 2000 yıl öncesinde Çin şehirlerinin yüksek duvarları ardında, kayaların ve suyun egemen olduğu gizli meditasyon bahçeleri oluşturulmuştur.

İç mekanlarda kullanılan materyaller (kaya, taş, ahşap, plastik elemanlar, cam, çelik, canvas vb.) aynı düzeyde dış mekanlarda da kullanılabilir. Daha yumuşak özellikteki materyaller (kilim ve perde gibi) eşitliğini-kullanılabilirliğini dış mekanlarda da koruyabilir. (RESİM-04)

Yeni evlerin tasarım aşamalarında, başlangıç safhasında bahçe haritalanmalı-planlanmalıdır. Aynı zamanda bu aşamada evin çizilmiş planlarının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Böylelikle, iç ve dış mekanların birleştirilmesi-bütünleştirilmesi mümkün olur. Eski evlerin tasarımlarında ise, belirli materyallerin iç ve dış mekanlarda kullanıldığını görmekteyiz. Böylelikle ışık ile birlikte dış mekanın enerjisi de içeride hissedilebilir, dış duvarlar açılır, bir mekandan diğerine net-kolay geçişler sağlanabilir.

İç ve dış mekanlar arasındaki iletişimi sağlama, tasarım değerini arttırıcı bir unsurdur. Örneğin; bahçenin sınırları bir odanın duvarları gibi sınırlarla çizilmemeli, düzgün olarak muhafaza edilmemeli ve tamamen bitkilerle dekore edilip doldurulmamalıdır.

�Minimalizm, sade ama basit olmayan, yalın ama yavan olmayan bir güzellik anlayışıdır...� (Sublim - HEGEL)

Ev ile bahçe arasıdaki bağlantı pek çok farklı yolla sağlanabilir. Formal ve pozitif bir eşikle veya sınırlarla bir alandan diğerine hissedilmez bir akış sağlanabilir. Tasarım minimalist yolla yapılıyorsa, kavşaklar minimum olacak şekilde mümkün olduğunca azaltılır. İç mekan ve dış mekan arasındaki anlamlı bariyerin azaltılması tasarımı olumlu kılmayabilir ancak bu tasarımı farklı boyutlara taşımak için bir fırsat olur. (RESİM-05)

İç ve dış mekanlar arasındaki bağlantıyı arttırmanın bir diğer yolu da, yapıdaki sınır çizgilerini farklı parçalarla değiştirmektir. Örneğin; dış mekandaki zemin iç mekana geçişte devam ettirilebilir. İç mekandaki duvar konstrüksiyonları dış mekandaki bahçe duvarlarında standart çizgiler olarak devam ettirilebilir. Bu yöntemle iç ve dış mekanlar arasında bir süreklilik sağlanabilir. Bu yaklaşımın başarısı (olumlu yönü); tasarımdaki detaylarda ve konstrüksiyonun sadeliğinde yatmaktadır.

İç mekan, kullanılacak materyallerle dışarıda da yankılanabilir. Dış çevre ile böylece uyum sağlanabilir. Bu yöntem kurnazdır ancak açıktır. Bu seviyede dekorasyona karışılmaz, ekleme yapılmaz ve böylelikle iç bağlantıdaki geometri tam olarak ifade edilebilir. (RESİM-06)

Müşteri, iç ve dış mekanlardaki dekorasyonların kendi içlerinde özelliklerini muhafaza edebilen birer galeri niteliğini taşısın ister. Dışarıdaki donatılar, kendi bahçesi içerisindeki dekorasyona eklemeler yapması için müşteriye mükemmel fırsatlar sunar. Böylece müşteri, minimalist bahçe içinde işe karışmanın en basit yolunu elde etmiş olur. Bu, müşteri tatmini açısından son derece önemlidir.

�Fakirlik, yoksunluk, eksiklik değildir MİNİMALİZM; aksine bilinçli bir tercihtir. Zor olanı seçmektir, fazla çok yapmaktır.� (Mies - Less is more)

Derleme: Ayşe Gül Aydın -İ.Ü / Peyzaj Mimarı)