20 Ocak 2008 Pazar

Genişletilmiş Gerçeklik

Genişletilmiş Gerçeklik
Öyle bir sistem düşünün ki, bilgisayar ekranında gördüğümüz bazı bilgiler ve grafikler, monitörden çıkıp hayatımıza girmişler. Nereye bakıyorsak, gözümüze takmış olduğumuz özel bir gözlük sayesinde, baktığımız yer hakkındaki bilgiler gözlerimizin önüne geliyor�tıpkı bazı bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz gibi. Çeşitli laboratuarlardaki bilim adamları, işte böyle bir proje üzerinde çalışıyorlar. Eğer proje başarıyla hayata geçirilirse, hayatın pek çok alanını daha kolaylaştıracağa ve çok büyük ses getireceğe benziyor

Genişletilmiş gerçeklik adı verilen sistem, temelde, başa takılan bir gösterici, takip etme cihazı ve taşınabilir küçük bilgisayardan oluşuyor. Araştırmacılar bu üç cihazı da tek bir ünitede toplamak, kemere benzeyen bir cihazla da kullanıcının başına taktığı gözlüğe benzer göstericiye, kablo kullanmadan bilgileri aktarmak istiyorlar.

İş tabii ki burada bitmiyor. Araştırmacıların önünde çok daha büyük sorunlar var. En büyük sorun, kullanıcının baş ve göz hareketlerine uygun olarak grafiklerin, kullanıcının bakış açısından çıkmayacak şekilde aktarılması sırasında çıkıyor. Bir grup araştırmacı, sadece, hem bu sorunu ortadan kaldıracak, hem de ucuza mal olacak bir görüntüleyici üzerinde çalışıyor.

Bir başka sorun ise, kullanıcının yerini ve yöneldiği yönü belirlemede ortaya çıkıyor. Halihazırda araçlarda kullanılan GPS, 10-30 metrelik hatâlarla araçların yerini tespit ediyor. Bu yüzden genişletilmiş gerçeklik gibi bir sistem için GPS pek elverişli değil. Bunun yerine, Kuzey Carolina Chapel-Hill Üniversitesinden bir grup araştırmacı, HiBall adını verdikleri yeni bir takip sistemi geliştirdiler. Bu sistem 45 metrekarelik bir alan içerisinde hatâsız çalışıyor ve genişletilmiş gerçeklik için oldukça elverişli görünüyor.

Bu sorunlar çözüldüğü takdirde sistem hayatın pek çok alanında yer almaya başlayacak. Örneğin makine bakımı ve mimarî, genişletilmiş gerçekliğin kullanılacağı ilk alanlardan biri olarak gösteriliyor. Genişletilmiş gerçeklik sistemi, kişinin çalıştığı parça üzerine sanal bir grafik çizecek. Çalışan da buna bakarak nereye ne eklemesi gerektiğini görecek, işini tamamlayacak.

Turistler ve öğrenciler de bu sistemi kullanabilecekler. Meselâ Çanakkale Savaşının yapıldığı yerlere gidenler, başlarına taktıkları görüntüleyiciler sayesinde, savaşı, âdetâ içindeymiş gibi öğrenebilecekler.

Bilgisayar oyunları da bu sistemden nasibini alacak. Oyundaki unsurlar, kullanıcının çevresindeki gerçek dünyaya yansıtılacak. Kullanıcı, oyundaki karakterlerden biri olacak ve oyun oynayacak. (Hemen belirtelim, bunun bir prototipi, Avustralyalı bir araştırmacı tarafından yapıldı bile. En meşhur oyunlardan biri olan Quake�i temel alan prototipte araştırmacı, bir üniversite kampüsü modelini oyunun yazılımına ekledi. Araştırmacı bu sistemi kullanarak kampüse giderken, kendisini oyunun içinde buluyor.)

Genişletilmiş gerçeklik, askeriye için de biçilmiş bir kaftan görevini görecek. Bu sistem sayesinde, bir askerî birliğe, bulunduğu yer hakkında bilgi verilecek, tehlikeli durumlarda düşman askerlerinden saklanılacak yerler gösterilecek.

Ama bütün bunların gerçekleşebilmesi için, birkaç yıl beklemek gerekecek. Zira araştırmacılar, karşılaştıkları sorunların 2010 yılına kadar ancak çözülebileceğinin, genişletilmiş gerçeklik sisteminin piyasaya sunulabileceğinin haberini veriyorlar.

Derleme : Durcan Cengiz / Peyzaj Mimarı

Hiç yorum yok: